Tuz

09 Mart 2017

karanlık ormanın ıslak çimenleri çağırır beni

dağın içindeki soğuk ve durgun göl

deniz üstündeki pusu çağırır da

bir tek sen çağırmazsın beni

 

bir avuç toprak çağırır beni

içinde kökler, kurtçuklar, leşler

avuçlarım ıslak

avuçlarım açgözlü

avuçlarım kırmızı

 

kanlı gözler çağırır gözyaşları kurur

 

bir tren geçer köprü üstünden korkar kuşlar

kuşların kalbi çağırır

kuşların kalbi titrek

kuşların kalbi kırmızı

 

gölgeler içindeki kuytular

asfalt üstündeki zift

içindeki çakıllar

parmaklar, tırnaklar, deriden süzülen ter

ter içindeki kokular

kokuşan çöpler, kararan muzlar, kuruyan ekmek,

hala tüten izmarit sönsün diye de çağırır

 

yarısı yenmiş yaralar,

kabukları soyulur

tellerdeki uçurtmalar,

kuyrukları salınır

terkedilmiş kadınlar,

tozlanmış komidinde unutulmuş tek bir küpe

ve sahibi çağırır da

 

bir tek sen

çağırmazsın beni

 

 

 

 

 

 

Leave a Comment